Hız ve Frenleme
Motorlu araçların karakterinde mevcut olan en önemli özellik Hız ve Güçtür. Zaten bu tür araç ve makineleri takdim ederken Beygirgücü ile tanımlayarak ifade etmemiz, o makinenin yaptığı hız ve gösterdiği gücü anlatmamız değil midir?
İnsanında gücü vardır, hızı vardır ama hiç bir zaman beygirler için insan gibi güçlüdür denemez. 20.asrın büyük bölümü güç kuvvet çağı olarak insanlara mutluluk getirdi.Kullanmasını ve değerlendirmesini bilenler bu motor çağının gücünü kendi rahat ve konforları için kullandılar.
Artık insanoğlu bir günde gidemediği yerlere 3-5 saat içinde gitmenin heyecanı ve arzusu ile dopdolu. Bazılarının düşündüğünün aksine motorlu araçlar beraberinde sıkıntılar acılar getirmedi.Trafik kazaları araçların kusur yüzünden olmadı.Kullanan insanların kendi hataları kazalara sebep oldu.
Nedense çoğunlukla sürücüler hızlı gitmek isterler. Bu insanların yolun sonundaki kazançlarını da pek öyle gözle görülür ölçüde zaman kazanmak oldukları söylenemez. O zaman akla gelen egonun tatmini bir üstünlük taslama ya da psikolojik şeyler olarak söylenebilir.
Bildiğimiz o ki Ticari Şoför Esnafımızın yol keyfi, yolculuk fiyakası gibi duygusallıklarla ilgisi yoktur. Onun en büyük amacı sağ salim yazıhaneye, ambara, terminale varıp sevdiklerine bir an önce kavuşmaktır.
- Hız arttıkça frenleme tedbiri tükenir.
- Hızın reaksiyon süresi ile ilgili ancak çarpışma süresinde anlaşılır.
50 km hızla giderken beton bir bahçe duvarına çarparsanız taşıtınızın 10 metre yükseklikten düşmüş kadar hasarı olacaktır.
50 Km. hızla yolun kenarına 5 metre uzaklıktaki bir yaya çocuğa çarpmış olsanız yayayı kaç metre uzaktan görmüş olursunuz. Merak ediyorsanız cevabı 52 metredir.
Bunun anlamı şudur kent içinde 50 Km hızda sizi her zaman haklı çıkartmaz. |